YENİ ÖĞRETMENLERİN KURUM KİMLİĞİ GELİŞTİRMELERİNE YARDIMCI OLMAK
Makale, azınlıkların eğitim gördüğü ve kırsal kesimlerde bulunan okullarda COVID-19 sonrasında yeni öğretmenleri, özellikle de siyahi öğretmenleri çalışmaya devam etmeye ikna etmenin zorluğundan bahsetmektedir. Yazarlar, bu soruna bir çözüm olarak psikolojik sahiplenme kavramını önermektedir. Psikolojik sahiplenme, bir çalışanın kimliği, kontrolü ve iş yerine ait olma hissi ile ilgili bir duyguyu ifade eder ve kurumu etkileme konusunda içsel bir arzudan kaynaklandığı için satın alma kavramından farklıdır.
Okul liderlerinin bu sahiplenme duygusunu geliştirmek için üç temel alana odaklanmaları teşvik edilir. Birincisi ajans (agency) olarak adlandırılır. Ajans, yeni öğretmenlerin okul liderleri ve mentörleriyle yakın çalışarak ve karmaşık görevlerle boğuşmadan ilgili mesleki gelişimin desteklendiği kurumdur. İkincisi özerkliktir (identity). Özerklik, öğretmenlerin, kişisel hedef belirleme ve katkılarının tanınması yoluyla mesleki öz benliklerini geliştirmelerine yardımcı olmayı içeren kimliktir. Son olarak aidiyet (belonging), gruba dâhil olma ve okul kültürüne katılımın önemini vurgular. Yazarlar, öğretmenlerin kendilerini yetkin ve okul topluluğunun ayrılmaz bir parçası gibi hissetmelerini sağlamak için bu yönleri geliştirmede zamanın kritik rolünü vurgulamaktadır. Temel amaç, öğretmenlerin yaptıkları işe sahip çıkmalarını ve okullarının başarısı için hayati önem taşıdıklarını fark etmeleri için güçlü bir çalışma yürütebilmektir.